SESLE TEDAVİ

Ses bilimini iyi bilen Hitler, ikinci dünya savaşında radyolarda ses kontrolünü kullanarak, kitleleri etkisi altına almış, insanları etrafında toplamıştı. Eski Ahitte şehrin surlarını deviren boru sesleri ve Kuran'da sadece tek sesle yok edilen kavimler ile yine kıyametten önce Mikail'in üfleyeceği "Sur" la gezegenin yok olacağı anlatılır. Evrenin yaratılışı ise "Ol!" dedik oldu diye tasvir edilir. Ses titreşiminin hem yıkıcı hem de yapıcı bir etkisi de vardır. Antik çağda ve Hipokrat tarafından hastalıkların tedavisinde ses bilimi kullanılırdı. Hierapolis'te ve bir çok thermal tedavi merkezinde, sıcak su ve mineral tedavilerinde, ruhsal ve psikolojik tedavi merkezlerinde, senatoryumlarda müzikle tedavi yöntemi kullanılırdı. Hastalara arp, flüt, arbitos sesi dinletilerek şifalandırılmaya çalışılırdı. Antik Yunan'da müziğin beden ve ruh üzerindeki etkileri biliniyorken, şamanlar, Amerika yerlileri ve kızılderililer, şarkı ve ilahilerle, ritüellerinde kullandıkları bir takım vurmalı müzik aletleri kullanarak hastalıkları tedavi ediyorlardı. Amerika'lı bilim adamları artık, hamile kadınlara da Beethoven ve Mozart dinlemelerini, klasik müzik dinlemelerini öğütlüyor, böylece bebek daha dingin ve yetenekli, daha insancıl oluyormuş. "Mozart etkisi" denilen, müziğin beyin dalgaları ve stres hormonları üzerindeki etkisinden dolayı, öğrenme, duygusal denge ve sosyalite üzerindeki etkisi tartışılmaz olarak kanıtlanmış durumda artık. Kötü müzik olarak nitelenen, negatif duygu içerikli müzik ise, tam tersine, fiziksel hastalık ve ruhsal rahatsızlıkların oluşmasına ve ilerlemesine, stresin artmasına ve katlanmasına neden olabilir. Yine Michigan Üniversitesi'nde yapılan bilimsel araştırmalar sonrasında, depresyon, şizofreni, zeka geriliği, alkol ve madde bağımlığı ile mücadelede müzikle tedavi yöntemine başvuruluyor. Evliya Çelebi de Seyahatname'sinde ruh hastalarının müzikle nasıl tedavi edildiklerini yazar ve müziğin insan ruhu üzerindeki olumlu etkilerini anlatır. Farabi, bütün Türk müziğindeki makamların psikolojik ve ruhsal etkilerini tek tek anlatırken, İbn-i Sina müzikle akıl hastalığının tedavisiyle uğraşmıştı. Sesleri görünür kılan Saymatiks cihazları, artık sesleri şekle dönüştürdüğü için bilim insanları çıkan seslerin, pozitif ya da negatif etkilerini ve şekillerini gözle görebiliyorlar. Yani yanlış anlaşılmasın cihazınız varsa siz de görebilirsiniz. Buna göre arabesk, ağıtlı, ağır, yas tutan, acı çeken, kötü sözler içeren müzikler, olumsuz etkiliyor ve negatif bir enerji üretiyor hem ruhsal hem fiziksel bedenimizde, hatta sesin işitildiği ve işitilmediği mekanlarda. Telli ve üflemeli sazlar, klasik müzik ve enstrümantal müzik bu yüzden en dinlenebilir müzik türleri. İnsan kulağı ile işitilmeyen, saniyede 16 hertz'den daha düşük ve 20 hertz'den daha yüksek frekanslı sesler de seçici olamadığımız için en riskli olan zaten. Bu yüzden en azından negatif unsurlar içeren, üzücü ve rahatsız edici seslerden uzak durmak en iyisi. Hatta ben olumsuzluk ve negatif mesajlar içeren müzikli ortamlarda, müziği ya da sesi değiştirme şansım yoksa eğer, bulunduğum ortamı değiştirmeyi tercih ediyorum. Düşük frekanslı ses dalgaları ihtiva eden kuş, nehir, deniz, dalga sesi, su ve rüzgâr, uyku esnasındaki insanın beyin dalgalarına yakın dalgalar ürettiğinden insanı dinlendirici tesirlere sahiptir. Yani her zaman ve her şey de olduğu gibi, doğanın sesi de, doğaya ait sesler de şifalandırıcı ve titreşimimizle frekansımızı dengeleyici özelliklere sahip. Bu yüzden rüzgarda, denizde, suyun içinde, duştan sonra kendimizi iyi hissediyoruz. Dengelenmiş, topraklanmış ve şarj olmuş hissediyoruz. Yine uzakdoğunun "Om" sesi, ortodoks inançların "amen" ve " amin" sesi ile Kuran'daki "Kün" sesinin şifalandırıcı titreşimi ve kutsal görüntüleri saymaskopta bakıldığında, binlerce yıl öncesine ait eski sembollerle neredeyse bire-bir aynı. Bu sebeple eski alfabelerde harf yerine semboller kullanılıyordu belki de. Changes Ancak şimdi kutsal ve hak olarak adlandırılan bütün eski dinlerin ve arkaik inançların, kutsal görüntüler oluşturduğunu biliyoruz. Tam da bu sebeple dua ve ayetlerin kendi çıkış şekliyle okunması aynı titreşim ve görüntüleri elde etmesi açısından önemli. Yani kendi dilimizle dua ederken orijinal hallerini de kullanmayı unutmayalım. Evin içinde ve mekanlarda bir kenarda, kutsal duaların, ayetlerin çalınması enerji, sağlık, şifa, bolluk ve bereket açısından yaşamınızda büyük kolaylıklar sağlayacaktır.

uyanış aydınlanma mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes mukaddes mukaddes ruhsal rehber kolektif bilinç farkındalık hazartandoğan hakanyedican hakanyılmazçebi abdullahcanıtez bülentgardiyanoğlu ozanpartal sevildeniz cananbekdik cenksabuncuoğlu Bülent Gardiyanoğlu Çağrı Dörter Deniz Egece Zehirli Mikrofon Halil Ata Bıçakçı Erhan Kolbaşı Hasan Hüsnü Eren Prof. Dr. Gazi Özdemir Anette Inserberg Hakan Yedican Ferhat Atik Mustafa Kurnaz Kubilay Aktaş Hazar Tandoğan Alişan Kapaklıkaya Canten Kaya Şanal Günseli Haluk Özdil Binnur Duman Tuna Tüner Eray Hacıosmanoğlu Serpil Ciritci İlhan Berat Yılmam Teoman Karadağ Dr. Ramazan Kurtoğlu Abdullah Çiftçi Abdullah Canıtez Lemurya MU