İlkbahar ne muhteşem bir armağanıdır yaratanın. Sonbaharı bu yüzden severim. Yeniden dirilmek üzere dinlenmeye çekilmesidir doğanın. Yeniden uyanmak üzere. Tıpkı uyku gibi bir dinlenme molası.

İlkbaharla birlikte canlı ve cansız bütün varlıklar da, evren de bir uyanış içindedir. Bütün göksel ve aşkın olan her şey gibi. Zihin ve duygular da coşar ilkbaharın gökkuşağı renkleri gibi bin bir çeşit.

Toprak ananın yeni çiçeklere, yeni renklere ve bitkilere gebe olduğu zamandır bu. Ekim zamanıdır. Evren de tıpkı toprak gibi, düşünmeyi ve inanmayı seçtiğimiz her şeyi destekler. İnandığınız her neyse, ektiğiniz de odur işte. Zamanı geldiğinde yeşerip, yaşam deneyimleri olarak yeniden doğacaktır. Güç noktası ise şimdiki andır. Geleceğin düşünce mevsimleri ve oluşlarına şimdiki an gebedir tıpkı toprak gibi.

Seçme özgürlüğümüz var. Ne istersek ekip dikebiliriz. İster güzel istersek kötü. Yapmamız gereken ilk şey eskiden kalan eskimiş, bozulmuş, kurumuş, kokuşmuş, sararmış otları çöpleri temizlemek, yabancı ve zararlı otları ayıklamak, toprağı havalandırmak, dinlendirmek, yeniden ekime hazırlamaktır. Ondan sonra dilediğiniz tohumu atın. Yeterince su ve güneş almasına izin verin yeter. Tekrar tekrar açıp bakmak, deşelemek gerekmez, hatta zarar verebilir. Bırakın kendi haline ve akışına. Müdahale etmeyin, zorlamayın.

Yaşam da böyle bir şey işte. Eskiyi geçmişi her şeyi bırakın gitsin baharla birlikte. Hazırlayın zihninizi toprak gibi ve yeni düşünce tohumları atın. Güzel düşünceler. Hayallerinizin ve huzurun tohumu. Bırakın yeniden yeşersin hayat.

Yokuştan aşağıya kendiliğinden inen bir arabaya benzetir hayatı Maharishi: “Zaten inip duran arabayı, defalarca frene basarak durdurmaya çalışmak çok yorar, çoğunlukla başarılı da olamazsınız zaten” der. “Ya da zaten inip duran arabanın gazına basmak tehlikeli ve çılgıncadır” der. Bırakın kendi haline akıp gitsin, müdahale etmeyin. Sadece kontağı açın o gitsin.

Kapalı kapıları tekmelemeyin. Zorlamayın. Başka birçok kapı var. Başka kapıları aralayın başka insanlar, başka hayatlar, başka fırsatlar girsin.

Resetleme düğmesine basın zihninizin, duygularınızın, bu ilkbaharda. Hatta hayatınızın. Tıpkı uyku gibi. Tıpkı toprak gibi. Kapatın yeniden açın. Bırakın tazelensin ve yenilensin her şey, hepsi. Yeni tohumlar ekin mis kokulu, rengarenk çiçekler açsın ruhunuzda.

Yeniden başlayın kendi hikayenizi yazmaya. Şükrederek… Minnet duyarak yaradana… Ve yaratılmış her şeyi kutsayarak…

Onurlu, dürüst ve açık olun. Dünyadan çalan ve hep alan olmayın. Bir şey katın, verin. Verin ki yer açın, verdiğiniz neyse yenisi gelsin. Hayatın kalitesini artırmasına destek olun. Başkalarına fırsat verin, motive edin, engel olmayın. Bir anonim söz vardır: Hiçbirimiz hepimiz kadar zeki ve güçlü değiliz.

Hayat bu kadar basit işte. Satın alınmamış tarlalarda huzur avlamak yerine, kendi tarlanıza huzurun tohumunu ekin. Çok ciddiye almayın hayatı. Öğrenmek ve kendimizi adam etmekse eğer bu hayatın amacı, keyifle öğrenin ve keyifle adam olun…

Mukaddes Pekin Başdil

Araştırmacı-Yazar

Kaynak: Denizli Haber

uyanış aydınlanma mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes mukaddes mukaddes ruhsal rehber kolektif bilinç farkındalık hazartandoğan hakanyedican hakanyılmazçebi abdullahcanıtez bülentgardiyanoğlu ozanpartal sevildeniz cananbekdik cenksabuncuoğlu Bülent Gardiyanoğlu Çağrı Dörter Deniz Egece Zehirli Mikrofon Halil Ata Bıçakçı Erhan Kolbaşı Hasan Hüsnü Eren Prof. Dr. Gazi Özdemir Anette Inserberg Hakan Yedican Ferhat Atik Mustafa Kurnaz Kubilay Aktaş Hazar Tandoğan Alişan Kapaklıkaya Canten Kaya Şanal Günseli Haluk Özdil Binnur Duman Tuna Tüner Eray Hacıosmanoğlu Serpil Ciritci İlhan Berat Yılmam Teoman Karadağ Dr. Ramazan Kurtoğlu Abdullah Çiftçi Abdullah Canıtez Lemurya MU