Hölderlin, evinde çalıştığı Jakop Gontrad’ın karısı Susette Gontrad’a delice aşık olmuş, aralarındaki olağanüstü aşk ile, antik çağın aşk tanrıçasını gerçek dünyada bulmuştu. Hölderlin, Hyperion romanının kahramanları “Hyperion”da kendini, ilahi aşkı “Diotima” da ise Susette’yi betimlemiştir. Diotima’ya : “Sevgi ne ölümlü ne ölümsüz, sevgi ne yokluk içindir, ne de varlık” dedirtmiştir.” Sevgi, yaratmak, doğurmak, salt güzelliğe, ölümsüzlüğe ulaşmaktır…” der Diotima…

Hölderlin Susette’den ayrıldıktan sonra ölene dek susar ve bir daha hiç konuşmaz…

Meksikalı çılgın ressam Frida Kahlo’yla Diego’nun kafa karıştıran aşkları, magazin dünyasının gözdeleri yapmıştı onları bir zamanlar. Kadın adamın annesi, adam kadının babası, ikisi birbirinin çocuğu, adam kadının abisi, kadın adamın sevgilisi, adam kadının vazgeçemediği, kadın adamın delice aşığı, iki dost ve iki yoldaş diye anlatılıyorlardı onlar. Frida’ya göre aşkları kutsaldı ve yaşayan evren gibi rengarenkti. Ayağı kesilen, acılar içindeki Frida ve onun acı çekmesine dayanamayan Diego’nun ortadan kayboluşları ve inişli çıkışlı hikayeleri ve kendilerinden önce gelen siyasi kavgalarıyla sürüp giden serüvenleri, Frida’nın akciğer embolisi ile hayata vedasıyla sona erer…

Mozart, Aloisia’nın sesini ilk duyduğunda ona aşık olmuştu. Hiç bir zaman aşkı karşılık bulmadı ve Mozart’ın ilk aşkı olarak tarihe geçti.

Heloise ve Abelardus’un trajik bir aşk hikayeleri vardır. Birbirlerini gizlice sevmişler ve yine gizlice evlenmişlerdir. Abelardus ünlü bir şairdir ama Heloise’den yaşça oldukça büyüktür. Ancak Heloise’in amcası, Heloise’in kardeşlerini intikam için kışkırtmış ve bunun üzerine kardeşler bir gece Abelardus’un odasına zorla girerek onu iğdiş etmişlerdir. Abelardus daha sonra keşiş olarak yollara düşmüştür, Heloise de bir manastıra kapanmış ve rahibe olmuştur. Birbirlerini sevmekten asla vazgeçmezler ama bir daha asla karşılaşmazlar…

Elvis Presley ve Priscilla, Las- Vegas’ta Aladdin Hotel’de rüya gibi bir düğünle evlendiler. Kızları Elvis için her şey demekti. Bu arada binden fazla konser verdi. Beş yıl sonra, Priscilla evi terkettiğinde Elvis hayatının en büyük şokunu yaşadı. Annesinin ölümünden sonra onun için en büyük sarsıntıydı. Onu hayata bağlayan en önemli şey kızı ve karısı idi, üstelik Priscilla karate hocası Mike Stone ile gitmişti. Bundan sonra onu şüpheli ölümüne doğru sürükleyen ilaçlar ve sakinleştiricilerle dolu bir hayat başladı. Ve sonraki bütün şarkılarını Priscilla için söylediği iddia edildi.

Goethe, genç ve gizli aşkını “Genç Werther’in acıları”nda betimliyor, saklı ve yasak olduğu için tutku dolu aşkını, Werther arkadaşına yazdığı mektupta şöyle anlatıyordu: “Bu hayal nasıl peşimi bırakmıyor bilemezsiniz! Uyanıkken, uykudayken içimde hep o var. Şimdi şurada gözlerimi kapasam, hayal gücüm sade onun kara gözlerine çarpıveriyor. Gün geçtikçe daha derin bir ümitsizliğe düşüyor, acının derinliği içinde boğuluyorum. Bütün varlığım yavaş yavaş eriyor. Ruhumun ahengi bozuluyor ondan uzakta, kaynayan bir ateş bütün varlığımı alt üst ediyor.”

İşin içinde aşk varsa, aklın ve zihnin durduğu ve kontrolden çıktığı, pathos’un ve çılgınlığın hüküm sürdüğü sonsuz topraklardasınızdır artık. Sezginin, düşüncenin ve kontrolün dışına taşan ruhun, doğa dışı gibi görünen ama esasında doğanın bir oyunudur aşk. Yapıcı ya da yıkıcı fark etmez, müthiş adrenalinli bazen de kemirici bir kuvvettir aşk. Bazen en güçlü tutkal, bazen de sonsuzluğun en uzak dehlizlerine fırlatan bir yay gibidir. Bazen kendi yarattığımız bir hayali cisimlendiriyor, ona anlamlar yüklüyor, sevgi bittiğinde görüyoruz onun zannettiğimiz kişi olmadığını. Bazen de sevdiğimizi sanıp hoyratça hayatımızı zorlaştırırız. Dedim ya… Aşk işte… Pathos ve çılgınlık… Aşkın yolu biraz çetrefilli ve karmaşık gibi görünüyor ama zaten başka türlü nasıl olabilirdi ki?

Yine de; Sevilmeye göz yummak, sevmenin başlangıcıdır. ( Montherlant).

( Kaynaklar: Dahiler ve aşkları-Özcan Erdoğan/Melankoli-Serol Teber/ Genç Werther’in acıları- Goethe)

Mukaddes Pekin Başdil

Araştırmacı-Yazar

Kaynak: Denizli Haber

uyanış aydınlanma mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes mukaddes mukaddes ruhsal rehber kolektif bilinç farkındalık hazartandoğan hakanyedican hakanyılmazçebi abdullahcanıtez bülentgardiyanoğlu ozanpartal sevildeniz cananbekdik cenksabuncuoğlu Bülent Gardiyanoğlu Çağrı Dörter Deniz Egece Zehirli Mikrofon Halil Ata Bıçakçı Erhan Kolbaşı Hasan Hüsnü Eren Prof. Dr. Gazi Özdemir Anette Inserberg Hakan Yedican Ferhat Atik Mustafa Kurnaz Kubilay Aktaş Hazar Tandoğan Alişan Kapaklıkaya Canten Kaya Şanal Günseli Haluk Özdil Binnur Duman Tuna Tüner Eray Hacıosmanoğlu Serpil Ciritci İlhan Berat Yılmam Teoman Karadağ Dr. Ramazan Kurtoğlu Abdullah Çiftçi Abdullah Canıtez Lemurya MU