Bütün bu tedirginliklerin bilimsel nedenleri de açıklanabilir bir şekilde belki ama toplumsal bozukluklara ve psikolojik bozukluklara neden olmak isteyen karanlık güçlerin özel maksat ve niyetlerini bir kez daha hatırlamakta yarar var sanırım. ” İyiliğin egemen olmasını” istemeyen güçler.

Hz. İsa’dan önceki son peygamber Malaki’ye indirilen kitap şöyle bitiyordu: “Büyük ve korkunç gün gelmeden önce, ben size peygamber İlya’yı göndereceğim.” Antakyalı Yunanlılar ona (Hz. İsa) İbranice olan “Mesih” deyiminin Yunanca karşılığı olan Khristianos (Hristiyan) adını taktılar.

Kitab-ı Mukaddes’in Ahd-i Cedid (Yeni Ahid) denilen Hristiyanlığa ait bölümünde de anlatılır İsa Mesih ve Müslümanlığın kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim’de Hz. İsa’nın dünyanın sonu gelmeden önce tekrar yeryüzüne döneceği yazar. Aslında Hristiyanlık Yahudi dininin bir devamı ve reformu niteliğindedir. Hristiyanlar Yahudi dinini ve peygamberlerini olduğu gibi kabul ederler, ama tersi geçerli değildir. Yahudiler kendilerinin özel ve seçilmiş olduklarına inanırlar. Ama Hristiyan terminolojisinde “mesih” dendiği zaman Hz. İsa anlaşılır.

Orta çağda, papalarla imparatorlar arasında süren çatışmada, papalar imparatorların üzerine çıktı ve kralların bazıları aforoz edildi. Ve Roma Katolik kilisesinin geniş bir servete ve sınırsız mülklere sahip olması, lüks içinde yaşaması, zamanla kendilerine bağlı krallıklarda tepkilere yol açtı. Avrupa’da Katolik mezhebine karşı ve Vatikan’a karşı olan bir akım Protestanlık ortaya çıktı. Almanya’da, Fransa’da Calvinizm ve Luthercilik ortaya çıkarken, İngiltere’de Anglikan mezhebi ortaya çıktı. İngiltere tamamen papalıktan ayrıldı ve kendi Anglikan kilisesini kurdu, kral ve kraliçeye bağladı. Kilisenin bütün atamaları halen kral ve kraliçe tarafından yapılır.

İngiltere tarafından bin bir çeşit entrikayla Filistin halkından satın alınan Kudüs’te kurulan İsrail ve Siyonizm hareketine gelince; Tevrat’ta ( Kitab-ı Mukaddes’in Ahd-i Atik denilen eski Ahit) Yahudiler için vaat edilen topraklarda başkenti Kudüs olan ve Büyük İsrail ve Yahudi devletini kurmayı amaçlayan uluslararası siyasi bir harekettir. Bu topraklar Nil Nehri’nden Fırat Nehri’ne ve oradan Akdeniz’e kadar uzanır.

Yine İngilizler tarafından kurulan Amerika’da “Yeniden doğuşçular” ya da “Evangelistler” adı verilen bir akım vardır. Küresel dünyada dinin siyasal boyutlarından biri olan bu dinsel radikalizm (fundamentalizm), küresel bir sorun olarak ortaya çıkmıştır ve daha da büyüyecektir. Dünya bunun farkında bile değil hala…

Evangelistler kıyametin tüm işaretlerinin doğduğuna inanan ve Tanrı’yı kıyamete zorlayan bir akımdır. İngiltere’den getirdikleri Protestan inançlarına göre Kıyametten önce son kerte Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında dünya savaşı da denilen Müslümanlar ve Yahudiler arasında çıkacak Armegeddon savaşını hızlandırmak ve dünyayı kan gölüne çevirmek isterler. Böylece Hz. İsa, Mesih olarak yeryüzüne inecektir (yeniden doğacaktır ki bu yüzden bu akıma yeniden doğuşçular da denir) ve yeryüzünde krallığını yeniden kuracaktır. Kendilerini de tanrı, kendi katına çıkaracak, krallık kurulduktan sonra yeniden yeryüzüne ineceklerdir.

Bu evangelistler bugün Amerika ve İngiltere’den bütün dünyayı yönetirler. İnanışları gereği bütün İsrail ve Yahudiliğin Siyonist politikalarına, dolayısıyla da Büyük Ortadoğu Projesi’ne destek verirler… Kimler mi bunlar? Açın internetten bakın.. Baba ve oğul Bush’lardan, Tony Blair’den, Clinton’lardan, Roosevelt’ten Obama’ya kadar…

Uyan benim sevgili ülkem, güzel milletim, boynu bükük insanlarım… Uyanın!!!…

Mukaddes Pekin Başdil

Araştırmacı-Yazar

Kaynak: Denizli Haber