“Lütfen beni dinle!.

Sende benim gibi bir homosapiens’sin…Akıllı insansın…
Kainatın mucizesi yaşam, yaklaşık 4 milyar yıl önce ortaya çıktı. Biz insanlarsa yalnızca 200 bin yıl önce. Yine de yaşam için temel olan dengeyi alt üst ettik. BU SIRADIŞI HİKAYEYİ İYİ DİNLE! BU SENİN HİKAYEN VE SONUNU YAZMAK SENİN ELİNDE!…” Diye başlayan HOME( YUVA) belgeseli, 54 ülkede ve 217 günde çekildi. 2009 yılında, insanoğlunun bozduğu ekolojik dengeye dikkat çeken Yann Arthus-Bertrand’ın yönettiği belgesel muhteşem bir görsel şölen. Büyük ekran televizyonda NTV’nin Türkçe çevirisiyle izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Onlarca kez izledim ve yüzlerce insana önerdim, her defasında salya sümük ağlayarak bitirdim. 4 milyar yıllık gezegenimizin oluşumunu, ilk bakteri ve alglerden günümüze kadar varlığını sürdüren yaşam döngüsünün çeşitliliğini, yaşam denen mucizenin ortaya çıkışını, 4 milyar yılda oluşan gezegenin, doğanın ve ağacın, suyun, havanın, atmosferin oluşumundan sonra; Kainatın bunca mucizesinden sonra, sadece 200 bin yıl önce hikayeye dahil olan insanoğlunun sahneye çıkışını anlatıyor…

Doğada kaybedenin olmadığını, her canlının doğadaki yerini ve gerekliliğini, zararlı tek bir canlının olmadığını ve evrenin dengesini anlatıyor. Ve diyor ki: ” Tüm savunmasızlığına rağmen doğal ortamın her bir köşesini parselleyerek, senden başka hiç bir canlının yeltenmediği bir şey yaptın!” Dünya gezegeni yaratıldığından bu yana, su döngüsü hiç bozulmadı. Şelaleler, su buharı, bulutlar, yağmur, doğal su kaynakları, ırmaklar, denizler, okyanuslar ve buzullar. Bu döngü hiç kırılmadı ve yeryüzünde hep aynı miktarda su vardı. Bugün bile aslında hep aynı suyu içtik. Yaşam lokomatifi bir zincirin ta kendisidir. Herşey birbirine bağlı ve muhtaçtır. Su ve hava birbirinden ayrılamaz. Yaşamlarımız için el ele vermiştir. Bu evrende paylaşmak her şeydir…

Ve dünyamız birbirine muhtaç olan her bir varlığın farklı bir role sahip olduğu bir dengeye ve ZEKİCE PLANLANMIŞ ancak kolaylıkla mahvedilebilecek KIRILGAN BİR AHENGE SAHİPTİR. Ağaçların oluşması da 4 milyar yılda gerçekleşiyor. Mükemmel bir yaşamın mimarı olan ağaçlar tür zincirinin en önemli halkasıdır. 4 milyar yılda oluştuktan sonra yaprakları, dalları meyveleri çürüyüp humus toprağını oluşturdu, mikroorganizmalar bu toprakta beslenip havalandırdı verimli toprak katmanları oluşturdu. Bunlar milyarlarca yılda oluşurken, biz insanoğlu son 10 bin yılda ormanların tam % 50 sini yokettik ve kelleşen bölgelerdeki verimli toprağı da yağmur ve sellerle erozyona kurban verdik. Balık ve deniz ürünlerinin neslini kuruttuk. Av bölgelerinde bile mevsim dışı avlandık yüzlerce hayvanın neslini tükettik. ” Dünyanın bıraktığı tam 4 milyar yıllık görkemli bir mirası kullanıyorsun! Bugün ancak 200 bin yaşındasın ve dünyanın çehresini değiştirdin!” diyor belgeselin yapımcısı feryat figan.

Buzulların erimesi, küresel ısınma, metan gazı riski, sera gazları… Petrokimyasallar, savaşlar, kıtlıklar, açlıklar, kuraklıklar, kelimenin tam anlamıyla aferin sana insanoğlu!

“İnsanoğlunun bu gidişatı değiştirmek ve dünya üzerindeki yaşamı yok olmaktan kurtarmak için, 10 yıldan daha az bir zamanı var. Kendi ellerimizle bozduğumuz dengeyi kontrol edemiyoruz. Buzullar her geçen gün bitişe doğru gidiyor. İklimler değişti. Çok yakında deniz seviyesi yükselip bir çok yer denizin içinde kalacak ve deniz suyu tatlı suya karışacak. Sibirya ve Grönland’daki donmuş toprak ısınırsa metan gazı, sera etkisiyle tüm atmosferi delebilecek duruma gelebilir. Hepimizin kökeni suyla, havayla ve diğer yaşam formlarıyla bağlantılı. Ancak bizler bu bağlantıları kopardık. Şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanı. Bunların tümü insan davranışlarının birer yansıması. Dünyayı gönlümüzce şekillendirdik. DÜNYA ARTIK 7 MİLYAR İNSANIN YÜKÜNÜ DAHA FAZLA TAŞIMAYACAK. DEĞİŞMEK İÇİN ZAMANIMIZ AZ!”

Dünya nüfusunun % 20 ‘si kaynakların % 80’ nini tüketiyor. Dünyada ASKERİ GİDERLERE yapılan harcamalar gelişmekte olan ülkelere yapılan yardımlardan 12 kat daha fazla. Her gün 5000 insan kirli
İçme suyuyla ölüyor. 1 milyar insanın ise temiz içme suyuna ulaşma imkanı yok ve 1 milyar insan da AÇ bekliyor. Dünya nehir ticaretinin yarısı hayvan yemi ve deniz ticaretinin yarısı da savaş malzemeleri için yapılıyor. Her yıl 13 milyar hektar orman kül oluyor. Her 4 memeliden 1’i, her 8 kuştan 1’i yok olma tehlikesi altında. Canlı türleri normalden 1000 kat daha hızlı ölüyor. Balık ve orman av alanlarının dörtte üçü tükendi. Ekilebilir toprakların % 40 ‘ı kimyasal haşare ilaçları ve petrokimyasal gübrelerle hasar gördü. 1950 den bu yana dünya nüfusu tam 3’e katladı. Son 15 yılın ortalama sıcaklıkları bu zamana dek kaydedilen en yüksek sıcaklıklar oldu. “Bir sonraki sahneyi yazmak bizim elimizde! Hep birlikte… Toprağı kazmaktan vazgeç, gökyüzüne bak, güneşe çevir yüzünü! Daha paylaşımcı, daha yumuşak, daha ılımlı ol, ders al! Birlik olma vakti!

ÖNEMLİ OLAN KAYBEDİLENLER DEĞİL, GERİYE KALANLAR!
Dünyanın sahip olduğu ormanların yarısı hala bizim. Binlerce deniz, göl, buzul ve canlı türü de öyle.
Çözümler elimizin altında.
DEĞİŞMEK İÇİN GEREKEN GÜCE SAHİBİZ.
ÖYLEYSE NE BEKLİYORUZ?
BİR SONRAKİ SAHNEYİ YAZMAK BİZİM ELİMİZDE…
HEP BİRLİKTE…”

2009 da bu umut dolu insanca yakarışlarla bitmiş belgesel. Değişen hiç bir şey olmadı. Her şey daha da kötüleşiyor gibi ve kötüleşmeye gebe. Dünya kimyasal savaşlara, petrol ve maden savaşlarına, hatta su savaşlarına gebe… “Silah tüccarlarının, kaçakçıların, savaştan nemalanan kan içicilerin, bütün dünya insanlarını sömüren % 1’lik dünya tröstlerinin oyunlarına entrikalarına kanmayın artık! ONLARIN DEMOKRASİ GÖTÜRDÜĞÜ IRAK’I, AFGANİSTAN’I, SURİYE’Yİ GÖRDÜK! DEMOKRASİ SIRASI GÜNEYDOĞU’DA VE TÜRKİYE’DE! Dünyanın en yoksul ülkeleri elmas ve altın madenlerinin, petrol damarlarının dolgun dolgun yattığı Afrika ülkeleri. Varlık içinde yokluk içindeler. Sözde(!), demokrasiyi getirip; sana mı verecek ALTINDAKİ MADEN VE PETROL YATAKLARINI? UYAN DÜNYA İNSANI!!! UYAN TÜRKİYE’M!!! HALA GEÇ DEĞİL!!! HALA BİRLİK OLABİLİRİZ! BİR OLABİLİRİZ! BU SON FIRSAT…

Mukaddes Pekin Başdil

Araştırmacı-Yazar

Kaynak: Denizli Haber

uyanış aydınlanma mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes mukaddes mukaddes ruhsal rehber kolektif bilinç farkındalık hazartandoğan hakanyedican hakanyılmazçebi abdullahcanıtez bülentgardiyanoğlu ozanpartal sevildeniz cananbekdik cenksabuncuoğlu Bülent Gardiyanoğlu Çağrı Dörter Deniz Egece Zehirli Mikrofon Halil Ata Bıçakçı Erhan Kolbaşı Hasan Hüsnü Eren Prof. Dr. Gazi Özdemir Anette Inserberg Hakan Yedican Ferhat Atik Mustafa Kurnaz Kubilay Aktaş Hazar Tandoğan Alişan Kapaklıkaya Canten Kaya Şanal Günseli Haluk Özdil Binnur Duman Tuna Tüner Eray Hacıosmanoğlu Serpil Ciritci İlhan Berat Yılmam Teoman Karadağ Dr. Ramazan Kurtoğlu Abdullah Çiftçi Abdullah Canıtez Lemurya MU