Banyosuna gider ve saatlerce dışarı çıkmazdı çünkü nerede olduğunu ve geri dönmesi gerektiğini unuturdu. Arkadaşlarından biri olan doktor Lohia onu görmeye gitmişti. Einstein banyoda olduğu için sekiz saat beklemek zorunda kalmıştı. ” O hala banyoda” diye doktordan devamlı özür dilemek zorunda kalmıştı karısı. Doktor bunca zaman ne yaptığını merakla sordu ona: ” Kimse bilmiyor… Ama rahatsız edilirse çok kızar, bir şeyler fırlatmaya başlar! Fakat o hep unutur, dışarı çıkmayı unutur her banyoya girdiğinde. Ne zaman çıkacaksa beklemek zorundasınız. Ne zaman acıkır, susar ya da böyle bir şey olursa hatırlayacaktır… İlk evlendiğimiz zaman, çok merak ettim; Anahtar deliğinden gözetledim onu. Küvette sabun köpükleriyle oynayarak oturuyor! “…

Yıllarca sabun köpükleriyle oynayan Einstein; Evrenin bir köpük gibi genişlediğini farketmiş ve görecelilik kuramını bulmuştu sabır ve azimle…

Ünlü müzisyen Enrico Caruso’nun ilk müzik öğretmeni : “Senin sesin pencere kenarından giren rüzgarın ıslık çalmasına benziyor”, diyerek ders vermeyi reddetmişti. Sonra o, İtalya’nın en büyük tenoru oldu…

İçinde bulunduğumuz dönem yarışma, mücadele ve hakimiyet duygularında temellenmiş ve başarıyı bu temelde aramıştır maalesef. Eğitimden gelen çarpık mücadele başarıyı kuvvetle, mücadeleyi coşkun seller gibi önüne geleni devirmek ve sürüklemek olarak anlamamıza neden oldu. ” Sellerin ancak yağmura bağlı olduğunu bilmek zorundayız! Bu elde tutulan bir güç değildir selin gücü, belli şartlarda ve kendinden bağımsız olarak ortaya çıkan bir kuvvettir. İnsan için örnek alınacak kuvvet barajlardaki suyun derin durgunluğundadır ve barajın sakinliği ve devamlılığı gücünün belirtisidir” der İsmet Özel…” Taşan bir barajın kuvvet gösterisi, sellerle kıyaslanamaz bile çoğu zaman. Ama barajdaki su düzenli üretim halinde bırakıldiğında enerji sağlar”…

Tüm eğitim sistemi başarıyı hırs kavramında döndürür. Hırslılık yaratır. ” Birinci ol, en ünlü ol. Cumhurbaşkanı ol. Seni dünya tanısın, tarihte iz bırak.” ” O sana bir bütün olarak başarıyı öğretmez. O sana zarif bir şekilde yaşamayı öğretmez; O sana başkalarını kendi amaçların için nasıl sömüreceğini öğretir. Ve bizler de başarılı olanların akıllı insanlar olduğunu düşünürüz. Onlar üçkağıtçıdır ama biz onlara akıllı deriz. Onlar zeki insanlar değildir” der Osho başarının tanımını yaparken…

Anlamdan soyulmuş bir mücadelenin kısa vadeli başarılarının dışında devamlılığının imkanı yoktur. Başarı sabır ve azimle mutlaka elde edilecek, bir anlam ifade ettiği sürece devam edecektir, hırs ve kuvvetle değil…

Başarının sırrı basittir. Gerçekten yapmayı istediğiniz şeyi bulun ve sonra tüm enerjinizi onu gerçekleştirmeye yöneltin. Bunu yaptığınızda yaşamınız zenginleşir ve daha kolay ve keyifli bir yaşam sürerken huzur ve başarı kendiliğinden gelir…

Robin Sharma’nın dediği gibi: ” Evren cesur olanların yanındadır. Yaşamını en yüksek düzeyine ulaştırmayı başardığında, ruhunun gücü sana klavuzluk edecek ve seni muhteşem hazinelerle dolu büyülü bir yere götürecektir”…

Mukaddes Pekin Başdil

Araştırmacı-Yazar