Herşey zıddıyla vardır bu evrende. Kadim Çin öğretilerinde Ying ve yang denir, Zerdüştçülük’de iyilik ve kötülüğün savaşı denir…Diyalektik felsefede zıtların birliği ilkesi vardır…
Kadın-erkek, güzellik-çirkinlik, karanlık-aydınlık, iyilik-kötülük, doğru-yanlış gibi…
Biri varsa diğeri vardır, biri olmazsa diğeri de olmaz.İç içe geçmişlerdir ve ayrılamazlar.
Aydınlık karanlığın içinden doğar ya da tam tersi…
İyilik-kötülük, güzellik-çirkinlik, doğru-yanlış kavramları ise görecelidir.Yani zaman ve mekana göre değişir. Bundan daha 20 yıl önceki doğru ve güzellik kavramları çoktan değişti. Ya da bugün bir ülkenin doğrusu, başka bir ülkenin yanlışı olabiliyor. Hatta ülkemizin kuzeyi-güneyi, doğusu-batısı bile birbirinden farklı anlamlar yüklüyor bu kavramlara.
“Aydınlık ve karanlık arasındaki savaşı ve uyumu her yerde gördüm” der GiardonaBruno. Ünlü İtalyan filozof ve gökbilimci.
1582 yılında, dünya tepsi gibi değil küre şeklindedir dedi ve sonsuz evren görüşü yüzünden engizisyona teslim edildi. O’na düşüncelerinden vazgeçmesi ve din sapkınlığını kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylendi. Ama O, gördüğü bütün işkencelere karşın, görüşlerinden taviz vermedi ve ölüme mahkum edildi.
Ölüm kararını Bruno’ya bildiren yargıca “Ölümümü bildirirken siz benden çok korkuyorsunuz.” dedi. Roma’da Büyük Meydan’da diri diri yakılarak öldürüldü.
Bruno’dan yaklaşık 20 yıl sonra, modern fiziğin ve teleskobik astronominin kurucusu Galileo da, güneş merkezli evren kuramı nedeniyle, dünyanın güneşin etrafında döndüğünü iddia etmesi yüzünden (Kutsal Kitap’dakiYeşu’ya ters düşüyordu kilisenin aklınca) engizisyonda yargılandı. Kilise tarafından kuramları yasaklandı.
Tam idam edilirken “Görmedim, duymadım ve bilmiyorum” diyerek kendini idam sehpasından kurtardı.
Ancak, Bruno gibi kilise tarafından aforoz edildi ve bir ömür boyu ev hapsine mahkum edildi. Bilimsel çalışmaları yasaklandı. Ev hapsinde kör oldu ve yaklaşık 20 yıl daha yaşadı. Erol Anar “Krallar ve Soytarılar” adlı kitabında bu ikiliyi korkaklık ve cesaret, doğruluk ve yanlışlık boyutunda kendi bakış açısıyla bana ilham veren şekliyle uzun uzun irdelemiş, belki incelemek istersiniz. Benim uzun yıllar etkilendiğim hüzünlü bir hikayedir bu. Bruno her zaman benim kahramanım olmuştur.
Papa John Paul II, 1978 yılında Bruno ve Galileo’dan özür dilemiş ve onların üzerindeki aforozu kaldırmıştır…
Bu kadar basit işte…
“Gözle görülen bireysel varlıkların ve değişmelerin, zıtlıkların oluşturduğu kaosun ve çokluğun gerisinde, akılla anlaşılabilir, kalıcı ve sürekli bir gerçeklik vardır.” diyor Thales. Bu ilahi gerçekliğin yasalarına göre,varoluşumuzla birlikte içimizde barındırdığımız iyinin ve kötünün ötesinde varlıklarız. Yüzleşmesek de, kabullenmesek de özümüzde bütün zıtlıklarla varız. Biraz sevgi…
Biraz hoşgörü…
Hoşgördüğümüz kadar varız!
Mukaddes Pekin Başdil
Araştırmacı-Yazar
Tükendi
Dikkat: Tükenmek üzere!
Availability date:
uyanış aydınlanma mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes mukaddes mukaddes ruhsal rehber kolektif bilinç farkındalık hazartandoğan hakanyedican hakanyılmazçebi abdullahcanıtez bülentgardiyanoğlu ozanpartal sevildeniz cananbekdik cenksabuncuoğlu Bülent Gardiyanoğlu Çağrı Dörter Deniz Egece Zehirli Mikrofon Halil Ata Bıçakçı Erhan Kolbaşı Hasan Hüsnü Eren Prof. Dr. Gazi Özdemir Anette Inserberg Hakan Yedican Ferhat Atik Mustafa Kurnaz Kubilay Aktaş Hazar Tandoğan Alişan Kapaklıkaya Canten Kaya Şanal Günseli Haluk Özdil Binnur Duman Tuna Tüner Eray Hacıosmanoğlu Serpil Ciritci İlhan Berat Yılmam Teoman Karadağ Dr. Ramazan Kurtoğlu Abdullah Çiftçi Abdullah Canıtez Lemurya MU