Biz bu dünyaya yemek içmek üremek için gelmedik. Öldürmek, yolmak, yok etmek için hiç gelmedik. Varoluşumuzun, yaşama, doğuşumuzun bir nedeni bir anlamı olmalı… Birlikte bir yola çıkalım… Uzun bir yola… Bu anlamı aramaya, var oluşumuzu anlamaya… Kral Arthur’un şövalyeleri gibi karanlık ormanlarda kaybolup, ruhumuzun en derin dehliz ve mahzenlerin de yolumuzu kaybedip karıştırsak bile vazgeçmeyelim kendimizle ve var oluş nedenimizle yüzleşmekten… Bu uzun bir yol ve yalnız değiliz… Birlikte ve sevgiyle bu yolda düşe kalka birlikteliğimize niyet ediyorum… Hayatıma hoş geldiniz…
Bunca savaş bunca yıkım neden? Neyi paylaşamadık? Dünya var olduğundan beri insan neyin savaşını veriyor? Her gün binlerce cinayet katliam ve savaşta öldürülen binlerce kadın, çocuk ve yaşlı… Sanki yarına yaşamak garantimiz varmış gibi… Sanki bu dünya sadece bizim ve hiç ölmeyecekmişiz gibi… Sanki zaten doğal afetlerle sel deprem tsunamilerle binlerce insan ölmüyormuş gibi… Sanki dünyayı ve insanı biz yaratmışız gibi insanları ve dünyamızı gözümüzü bile kırpmadan yok edebiliyoruz o ya da bu nedenle… Hepimiz sorumluyuz… Ben ve siz hepimiz… Bu yüzden sorumluluk almalı ve bütün bu acılara neden olan sorumluluğu paylaşmalıyız. Yeterince sevmediğimiz için, sevginin azlığından ya da hiçliğinden yaşanıyor bütün bu trajedi ve dramlar… Sevginin olduğu yerde yıkım olamaz. Zarar verme incitme duygusu olamaz. İkisi bir arada bulunamaz… Sevgi basit bir şeydir.
Var olan yaratılan her şeye olan sevgiden söz ediyorum. Yalın bir şeyden. Sadece sevgi. Gerçekten birini seviyorsanız bütünü de seviyorsunuz demektir. Kızımı oğlumu annemi babamı seviyorsam bütünü de seviyorum demektir. Sevgi parçalara ayrılamaz bölünemez bir şeydir… Ya vardır ya yoktur… Bütünü sevmeyen teki sevemez. Kendini sevmeyen bütünü sevemez… Sevgi karşılık beklemeden verilen şeydir. Bir çiçeği böceği bir ağacın kabuğunu sever dokunup koklayıp orada bırakırsınız. Sahiplenmezsiniz. Bir okyanusu bir ormanı seversiniz orada bırakırsınız olduğu yerde… İyi bir kariyere sahip olabilirsiniz ya da çok zengin bir insan. Ancak sevgi yoksa içinizde bütüne duyulan her şeye duyulan sevgi asla mutlu olamazsınız… Kalbi sevgiyi tanıyamayan insanın vay haline… Kocaman bir çöl oluşur içinde. Acımasız kurak bir çöl. Bitmeyen susuz bir çöl. Yaşam artık bitmek bilmez o zaman. Her şey çirkinleşir kötüleşir. Ama bir kez içinizde bu sevgi denen duyguyu tadarsanız bütüne ve her şeye, yaşam toy bir şölendir artık. Her şey çok güzeldir orada. Çiçeklerde böceklerde insanlarda… Ve evet; Bütün insanlar hayvanlar böcekler çiçekler birdir. Kızılderili şef Amerikalı topraklarını gasp etmeye geldiğinde ona atlar ve tarlalar bizim çocuklarımız inekler ve koyunlar kız kardeşlerimizdir lütfen onlara iyi bakin demişti… Bu nasıl bir bilgeliktir? Ve evet; hepimiz evrenin tek bir parçasıyız. Hepimiz tek bir bütünün parçalarıyız. Tıpkı bir piyano konçertosunun notaları gibi. Bir tek nota eksik ya da yanlış olsa konçerto bozulur. Bir tek insan bir tek böcek eksik olsa evrenin doğası ahengi bozulur… Ve biz sadece yakıp yıkmak yolmak yok etmek ve öldürmekle meşgulüz birini bile yaratma gücümüz yokken. Öyle çok şey kaçırıyoruz ki… Hayati kaçırıyoruz… Hayatın ta kendisini… Çünkü hayat sevgi demektir…
Geçenlerde bir arkadaşımdan şöyle bir mail geldi: Gerçek bir hikâye: Evini yeniden dekore ettirmek isteyen Japon, evinin bir duvarını yıktığında iki tahta duvar arasındaki çukurda ayağına çivi battığı için sıkışmış bir kertenkele görür. Adam kendini kötü hisseder ve ayni zamanda meraklanır da. Muhtemelen bu çivi ev yapılırken çekilmişti nasıl olur da bu kertenkele bu pozisyonda hiç kıpırdamadan 10 yıl boyunca yaşamayı başarır? Böylece adam çalışmayı bırakır ve kertenkeleyi izlemeye başlar. Sonra nereden çıktığını fark edemediği başka bir kertenkele gelir ağzında taşıdığı yemekle. Adamı sersemletir gördüğü manzara… Bu nasıl bir sevgi? Ayağı çivilenmiş kertenkele 10 yıldır diğer kertenkele tarafından beslenmektedir… KALBİNİZDEKİ SEVGİYİ ASLA TERKETMEYİN. ÇÜNKÜ HAYAT SEVGİ DEMEKTİR.
Mukaddes Pekin Başdil
Araştırmacı-Yazar
Tükendi
Dikkat: Tükenmek üzere!
Availability date:
uyanış aydınlanma mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes mukaddes mukaddes ruhsal rehber kolektif bilinç farkındalık hazartandoğan hakanyedican hakanyılmazçebi abdullahcanıtez bülentgardiyanoğlu ozanpartal sevildeniz cananbekdik cenksabuncuoğlu Bülent Gardiyanoğlu Çağrı Dörter Deniz Egece Zehirli Mikrofon Halil Ata Bıçakçı Erhan Kolbaşı Hasan Hüsnü Eren Prof. Dr. Gazi Özdemir Anette Inserberg Hakan Yedican Ferhat Atik Mustafa Kurnaz Kubilay Aktaş Hazar Tandoğan Alişan Kapaklıkaya Canten Kaya Şanal Günseli Haluk Özdil Binnur Duman Tuna Tüner Eray Hacıosmanoğlu Serpil Ciritci İlhan Berat Yılmam Teoman Karadağ Dr. Ramazan Kurtoğlu Abdullah Çiftçi Abdullah Canıtez Lemurya MU