Nefes bizi bu dünyada tutan şey.Ruhumuzun bu dünyayı deneyimlediği araç. Bir alışveriş. Evrenle madde boyutunda temas ettiğimiz en önemli şey nefes. Bir mucize. Yeniden doğuş. Her nefes veriş bir ölüm, her nefes alış bir doğum. Bir çeşit fabrika ayarlarına dönüş nefes.

Almak; oksijen ve azotu, su buharını, karbondioksitle birlikte, bir çok enerji seviyelerini.
Vermek; ciğerlerimizden tekrar geri vermek evrene.

Ama çoğumuz ölmeyecek kadar nefes alıp veriyoruz. Göğüsten kısacık ve yarım.Hatta bazen dakikalarca nefes almıyoruz bile.
Bebekler 3 yaşına kadar ideal nefes alıp verirler. Diyafram nefesiyle. Karınlarını şişirerek. 3 yaşında düaliteyi fark etmeleriyle birlikte (korkular, endişeler, beklentiler, alışkanlıklar, kıskançlıklar, genetik faktörler) artık nefes alıp vermeyi unuturlar.

Nefesten karakter analizi bile yapılıyor artık. Nasıl nefes alıyorsak öyle yaşıyoruz çünkü. Nefes alma şeklimiz değişince; düşüncelerimiz, yaşama bakışımız ve yaşamımız değişiyor.
Mutlu, iç huzura ulaşmış, sağlıklı ve geçmişten özgür bireyler olmak için doğru nefes almayı, nefes farkındalığını ve nefes tekniklerini öğrenmemiz gerekiyor.

Peki doğru nefes nasıl alınır?
Nefes göğüsten değil, diyaframdan alınmalı.
Burundan alınıp burundan ya da ağızdan verilmeli.
Nefes alırken zorlanmamalı.

Çiçek koklar gibi nefes alınmalı, ateş üfler gibi verilmelidir.
Diyafram kullanımıyla ciğerlerin tamamıyla nefes alınmalıdır.
Alt ve üst solunum beraber yapılmalıdır.
Dakikadaki nefes sayısı en aza indirilmelidir.

Nefes alırken önce karın bölgesi şişmeli, sonra ciğerlerin tamamı.
Nefes verirken önce karın bölgesi inmeli, sonra ciğerlerin tamamı.
Öne eğilmek, arkaya yaslanmak, otururken veya ayakta eğik ya da kamburlaşmak gibi duruş biçimleri solunumumuzu olumsuz yönde etkiler.

Hızlı yaşamak, hareketlilik, acelecilik gibi durumlarda, ruhumuz özümüzden uzaklaşınca doğru nefes alamayız. Özümüze bakmak için bile illede doğru nefes…
Aborijinler bir süre yürüdükleri zaman, oturur ve dinlenirlermiş. Fizik gidiyor, ruh yetişemiyor diye düşünürler ve ruhlarının gelmesi için beklerlermiş.

Sürekli ağızdan nefes alıp vermek, bir çok hastalığa davetiye çıkarıyor. Sağlık için akciğere giden havanın temiz olması gerekiyor. Uzmanlar nefesin burundan alınmasını ağızdan verilmesini öneriyor. Burundaki filtre, nemlendirme, ısıtma mekanizmaları havanın steril ve uygun sıcaklıkta olmasını sağlıyor.

Peki diyafram nedir?
Diyafram; göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayıran kasa verilen isim.Göğüs kafesine bağlı. Göğüs kafesinin altında iç organların üstünde hilal şeklinde süngerimsi bir kas dokusu.Diğer adı karın kasıdır. Diyafram nefesi bedenimizde bloke olmuş olumsuz duyguları ve tıkanmaları açıyor, duygusal travmalardan arınmamıza yardımcı oluyor.

Karın içi organlarının ve bağırsakların, midenin, karaciğerin oksijenlenmesini sağlıyor. Böylece karın içi organlarına tatlı bir masaj uygulamış oluruz. Bu masajla organların dolaşımını uyararak sağlıklı beslenmelerini ve zararlı atıklarını atmasını sağlamış oluruz. En iyi detoks yöntemi diyaframla alınan nefestir aslında.

Doğru nefes alma tekniklerini kullanan kişilerin iç ve dış organları, cildi, saçları, gözleri daha genç ve sağlıklı kalır.

Beyne yeterli ve kaliteli oksijen iletildiği için yorgunluk, uykusuzluk, sinirlilik ve dalgınlıkları olmaz. Çünkü aldığımız oksijenin yüzde 70’ini beyin kullanır. Doğru nefes alamazsak akciğer ve beyne yeterli oksijen gitmez.

Şimdi size sevgili hocam, transformal nefes koçu ve nefes eğitmeni Selda Kurtulmuş Çakır’ın öğrettiği bir nefes tekniğini armağan ediyorum;
4’lü nefes tekniği; öfke, kıskançlık, kızgınlık, ani stres, kavga, kriz anlarında kullanılır. Hemen yalnız kalabileceğiniz, rahatsız edilmeyeceğiniz bir yere geçin. Bu bir tuvalet, banyo olabilir. Klozetin üstüne oturun. Zihninizi meşgul etmemek için parmaklarınızla sayın.

Gözlerinizi kapatın, 4’e kadar sayarak diyaframı nefesle doldurun, 4’e kadar sayın parmaklarınızla ve tutun nefesi içinizde, 4’e kadar sayarken ağızdan verin, tekrar nefes almadan önce vermiş olduğunuz boş diyaframla 4’e kadar kalın. Yani 4 al, 4 tut, 4 ver, 4 bekle. Bunu 20 defa yapın…
Çıkın nerde kalmıştık deyin? Çünkü artık enerji ve titreşiminiz değişmiş olacak. Olay ve insanlara bakış açınız değişmiş olacak.
Kanuni’nin dediği gibi; “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…”
Nefes herşeydir…

Mukaddes Pekin Başdil

Araştırmacı-Yazar

Kaynak: Denizli Haber

uyanış aydınlanma mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes mukaddes mukaddes ruhsal rehber kolektif bilinç farkındalık hazartandoğan hakanyedican hakanyılmazçebi abdullahcanıtez bülentgardiyanoğlu ozanpartal sevildeniz cananbekdik cenksabuncuoğlu Bülent Gardiyanoğlu Çağrı Dörter Deniz Egece Zehirli Mikrofon Halil Ata Bıçakçı Erhan Kolbaşı Hasan Hüsnü Eren Prof. Dr. Gazi Özdemir Anette Inserberg Hakan Yedican Ferhat Atik Mustafa Kurnaz Kubilay Aktaş Hazar Tandoğan Alişan Kapaklıkaya Canten Kaya Şanal Günseli Haluk Özdil Binnur Duman Tuna Tüner Eray Hacıosmanoğlu Serpil Ciritci İlhan Berat Yılmam Teoman Karadağ Dr. Ramazan Kurtoğlu Abdullah Çiftçi Abdullah Canıtez Lemurya MU