Bir adam yanında bir devekuşuyla bir restauranta girmiş, kendisi ve devekuşu için birşeyler ısmarlamış, yemiş içmiş kalkarken elini cebine atmış bir tomar parayı çıkarıp masaya bırakıp gitmiş. Garson koşup gelmiş, bakmış ki para kuruşu kuruşuna tam olarak hesapla aynı. “Adam nasıl olur da hesabı sormadan bilir?” diye meraklanmış. Bir kaç gün sonra yine aynısı olmuş. Adam yine devekuşuyla aynı restauranta gelmiş. Yemiş içmiş, giderken elini cebine atmış cebinden çıkan parayı masaya bırakıp gitmiş. Garson yine bakmış ki hesap eksiksiz ve tam. Aynı adam aynı devekuşuyla 3 gün, 5 gün daha aynı şeyi yapmış. Artık garson merakından ölüyormuş.

Bir gün adam devekuşuyla aynı yere gelmiş, yemiş içmiş, masadan kalkarken elini cebine atmış bir tomar para çıkarıp masaya bırakmış.Bu defa garson önceden bekliyormuş hazırda, koşup gelmiş. Bakmış para kuruşu kuruşuna tam…

Özür dilerim beyefendi demiş.Lütfen merakımı bağışlayın. Siz her gün buraya bu devekuşuyla gelip yedik içtikten sonra bize hesabı sormadan parayı bırakıp gidiyorsunuz ve hesap hep tam tutuyor, ne bir kuruş eksik ne bir kuruş fazla.Bunu nasıl biliyorsunuz?

-Bunu bilmiyorum demiş adam.Bir gün tavanarasında bir lamba buldum. Oynarken içinden bir cin çıktı. Bana 3 dilek dileyebileceğimi söyledi… Ben de önce dünyanın en yakışıklı ve cekici adamı olmayı diledim, gördüğünüz gibi öyleyim. İkinci olarak sahip olmak istediğim her ne olursa olsun cebimden o kadar paranın çıkmasını diledim, hesabın tutması ondan… Üçüncü dileğim ise dünyanın en uzun bacaklı pilici benim olsun ve yanımdan hiç ayrılmasın idi… Dünyanın en uzun bacaklı pilici bu devekuşuymuş ve yanımdan hiç ayrılmıyor maalesef….

Sevgili Bülent Gardiyanoğlu’ndan dinlediğim günden beri herkese anlatıyorum bu fıkrayı. Lütfen dileklerinize dualarınıza ve söyleyip düşündüklerinize dikkat edin. İstek ve dileklerinizi tam ve eksiksiz ve açık bir şekilde düşünün ve söyleyin. Anadolu ‘da anneler çocukları için dua ederler. Allah kötülerle karşılaştırmasın diye! Bir annenin çocuğu için yapabileceği en kötü dua bu! Sanki beddua gibi. Annenin çocuk üzerindeki enerjisi çok yüksektir, Allah iyilerle karşılaştırsin demekle aynı gibi görünüyor ama asla değil enerjileri farklı.. Özellikle anne!Annenin çocuk üzerindeki kaygısı paniği telaş ve eyvahları adeta bir kara büyü gibi! Annenin çocuğuna yapabileceği en büyük kötülük, onun için telaşlanıp kaygılanmak. Ne istiyorsanız onu söyleyin onu düşünün. Bilinçli ve bilinçsiz sözleriniz ve düşünceleriniz geleceğinizi şekillendiriyor demiştim. Farkında olmadan akşama kadar bir günde, neler söyleyip neler düşündüğünüze dikkat ettiniz mi hiç? Günde yaklaşık 50 bin düşünce geçiyor zihnimizden ve maalesef % 80’i olumsuz düşünceler. Çoğu kendimizle ilgili. Günde 3 ya da 5 defa güzel dilek ve sözleriniz, zihne bunca düşünce saldırısı varken çok zayıf ve yetersiz kalıyor. Kendimizle ilgili düşüncelerimizde genellikle kendimizi yargılıyor ve değersiz görüyoruz. Düşüncelerinizi ve söylediklerinizi gözden geçirin… Olumsuz düşüncelerin farkında olup olumlu düşüncelerle değiştirebilirsiniz. Düşüncelerinizin gücü yaşamınızın kalitesini oluşturuyor. Gün boyu ne düşünüyorsanız yaşamınız o…

Gün boyu hep aynı düşünceleri tekrar tekrar düşünüp duruyoruz. Einstein diyor ki: Eğer düşüncelerimizi görebilseydik her gün kafamızın ön tarafından çıkan düşüncelerin sonra arka tarafından bize tekrar döndüğünü görebilirdik. Madem öyle daima olumlu düşünün. Olumsuz düşünerek mutlu ve huzurlu olmak mümkün değildir. Her olumsuzluğun içinde mutlaka olumlu bir yan vardır. Sonuçları olaylar değil olaylara verdiğimiz tepkiler belirler. Uçurtmanın ne kadar yükseğe çıktığına bakın ne zaman yere düşeceğine değil…. Pagannini der ki: İki mahkum parmaklıkların ardından dışarı bakar, biri yerdeki çamurları görebilir diğeri gökteki yıldızları… Yıldızları gör… Olumlu düşunce kalıpları oluştur kendine. Sürekli ve kasıtlı olumlu düşünmeye çalış… Bol bol pratik yap, pratik önemli. Güne hep olumlu düşüncelerle başla. Olumsuzlukların üstesinden gelebilirsin, gün içinde mutlaka olumsuzluklar olacaktır. Her olumsuzluk bizi daha fazla geliştirmek için verilmiş bir armağan olarak görüldüğünde mutlaka daha kolay aşılabilecektir…

Zen ustalarından Lin-chi bir gün bir kayıkla göle açılmış. Gözlerini kapatıp, düşüncelere dalmışken bir başka tekne kendisininkine çarpmış. Kayıktaki adamın bunu kasten yaptığını düşünüp fırlamış yerinden tam kızıp bağıracağı anda kayığın boş olduğunu farketmiş. Ama öfkesini boş bir kayığa kusmak ona anlamsız gelmiş. Ve sonra büyük bir bilgiye erişmiş: SANA ÇARPAN HER TEKNE BOŞTUR…

Mukaddes Pekin Başdil

Araştırmacı-Yazar

Kaynak: Denizli Haber

uyanış aydınlanma mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes mukaddes mukaddes ruhsal rehber kolektif bilinç farkındalık hazartandoğan hakanyedican hakanyılmazçebi abdullahcanıtez bülentgardiyanoğlu ozanpartal sevildeniz cananbekdik cenksabuncuoğlu Bülent Gardiyanoğlu Çağrı Dörter Deniz Egece Zehirli Mikrofon Halil Ata Bıçakçı Erhan Kolbaşı Hasan Hüsnü Eren Prof. Dr. Gazi Özdemir Anette Inserberg Hakan Yedican Ferhat Atik Mustafa Kurnaz Kubilay Aktaş Hazar Tandoğan Alişan Kapaklıkaya Canten Kaya Şanal Günseli Haluk Özdil Binnur Duman Tuna Tüner Eray Hacıosmanoğlu Serpil Ciritci İlhan Berat Yılmam Teoman Karadağ Dr. Ramazan Kurtoğlu Abdullah Çiftçi Abdullah Canıtez Lemurya MU