Ancak insan bilincinin gezegenlerle ve yıldızlarla uyumu ve iletişimi bizim istemimiz dışında ve her daimdir.

7 çakra, 7 gezegenin bir yansıması gibidir. Yani makrokosmos insan çakralarında mikrokosmos olarak yansır. Böylece güneş sistemindeki evrensel enerjiler bizde de var olurlar.

Yine bedendeki her bir akupunktur noktası ve meridyenlerin her biri ayrı bir yıldızla ve potansiyellerimizle ilişkilidir. Zaten astroloji debi-derya bir şey, girmek de zor çıkmak da. Keşke hepimiz bilebilsek ve mesajları alabilseydik değil mi?

Peki, biz astrolojiyi nasıl kullanabiliriz? İllaki astrolog olmak gerekmiyor. Bazı herkes için geçerli olan kolaylaştırıcı detayları illaki bilelim yeter bence. Mesela günlerin, gezegenlerle, seslerle, renklerle, burçlarla ilişkisini kısmen de olsa bilmek, hayatı daha verimli hale getirip kolaylaştıracaktır. Yeni işe başlamadan önce, her hangi bir işe girişmeden önce hangi günde başlarsanız gezegensel enerji ya da o günün enerjisi sizi destekler ve işinize bolluk ve kolaylık getirir bunu bilmeniz güzel olur diye düşünüyorum. Size tane tane, alt alta özetledim ki arşivleriniz arasında kalsın. Bunlar sadece bir özet ve en azından her günün rengini bilmek, o renk objeler taşımak, giyinmek ya da günün renginde beslenmek enerjinizi yükseltir. Günün madenine uygun işler yapmak ve kokularını kullanmak da aynı şekilde…

PAZAR GÜNÜ
Burcu: Aslan
Gezegeni: Güneş
Madeni: Altın
Kokusu: Senderus
Rengi: Sarı
Çakrası: Karın çakrası
Taşı: Sitrin

Güneş ego, baba yaşam enerjisidir, büyüklük ve güç enerjisidir.
Karın çakrası içinde ego ve şartlanmalarımızı barındırır, açıldıkça ego ve şartlanmalarımız varlığımıza hükmedememeye başlar.

Hak, adalet ve dürüstlüğü, din ve felsefeyi temsil eder. Bu günün rengini ve kokularını kullanmak, sitrin takılar ve objeler, limon, muz gibi sarı renkli besinler tüketmek, karın çakrası meditasyonları yapmak iyi gelir.

PAZARTESİ GÜNÜ
Gezegeni: Ay
Burcu: Yengeç
Madeni: Gümüş
Kokusu: Günlük ağacı ve sakız ağacı
Rengi: Pembe ve yeşil
Çakrası: Kalp çakrası
Taşı: Pembe kuvars, aventurin, Yeşil Kalsit, Kristal Kuvars.

Kalp çakrası aydır. Koşulsuz sevgidir.
Ay günü evde olmak, huzurlu olmak, dinlenmek, kendi zaman ayırmak için uygundur. Haftanın ilk günü olduğu ve işlerimize koşuştuğumuz için günün anlamına ters düşer; bu yüzden pazartesi sendromu deriz.

Venüs yumuşaklık, naiflik, dinginlik, sevgi, birliktelik, konuşma, iletişim ve sanatı ifade eder.

Kalp çakrası açıldıkça yayılan saf sevgi enerjisi etrafımıza ve evrene şifa olur. Pembe giyin, pembe kuvars objeler kullanın ve kalp çakrası meditasyonu yapın.

SALI GÜNÜ
Gezegeni: Mars
Burcu: Koç ve akrep
Madeni: Demir
Kokusu: Kıst (topalak otu)
Rengi: Kırmızı
Çakrası: Kök çakra
Taşı: Hematit ve granat (lal). Ciddiyet, dayanıklılık ve sükunet verir.

Mars fiziksel güç, savaş, hayatta kalma, cinselliktir. Bu gezegen ve çakra yeryüzü ve yaşamla güçlü bağlantıyı ifade eder. Kök çakra ne kadar güçlü ise yaşama bağlılık o denli güçlüdür. Bu gün Mars günüdür; kabalık, zahmet, hiddet, hainlik, savaşmak, yenmek, başarı ve yorgunlukla ilintilidir. Sıkıntıları kolaylaştırmak için günün taşını ve renklerini kullanın ve kök çakrasını güçlendirin.

ÇARŞAMBA GÜNÜ
Gezegeni: Merkür
Burçları: İkizler ve Başak
Madeni: Civa
Rengi: Açık mavi
Çakrası: Boğaz çakrası
Taşı: Krizokol

Merkür ifadedir. Dünyanın yaratıcı enerjisiyle ilişki kurmanızı sağlar. Boğaz çakrasının iyi çalışmaması yanlış anlamalara yol açabildiği gibi, kişinin kendini baskı altında hissetmesi, dilediği gibi ifade edememesi de çakrayı zorlar. Troid ile ilgili problemler çıkabilir.

Evrenle, doğayla ve insanlarla birlik duygusunu bu çakramız açık olunca yaşarız. Bu çakradaki tıkanıklık yalnızlık ve karamsarlık içine sokar. Bugün açık mavi kıyafetlerle objeler ve krizokol takılar kullanalım, boğaz çakrası meditasyonları yapalım.

Akıl, sanat, dostluk ve düzeni simgeler. Bu çakra içimizde estetik, sanatsal, bilimsel ve her alanda yaratıcılığımızı destekler. Kolay kavrama, hayatımızdaki problemlere yaratıcı çözümler geliştirme ve zeka bu çakradan yönetilir.

PERŞEMBE GÜNÜ
Gezegeni: Jüpiter
Burcu: Yay ve balık
Madeni: Kalay
Kokusu: Öd ağacı ve kafur
Rengi: Koyu mavi (lacivert)
Çakrası: 3. göz çakrası
Taşı: Sodalit

Hissel dünyamızla ilgilidir. 3.göz çakrası blokaj durumuyla karşılaşırsa; o zaman kişinin algısı kapanır, yanılgıları artar, farkındalığını yitirir.

Jüpiter zarafet, temizlik, güzellik, içsel güzellik ve temizlik, iyi huyluluk, mütevazilik ve incelikle ilintilidir.

Perşembe günleri lacivert kıyafetler, sodalit objeler tercih edilmeli, koyu mavi dağ meyveleri tüketilmelidir. Taşı kullanılmalı, 3. göz meditasyonu yapılmalıdır.

CUMA GÜNÜ
Gezegeni: Venüs
Burçları: Boğa ve Terazi
Madeni: Bakır
Rengi: Turuncu
Çakrası: Cinsel çakra
Taşı: Akik
Hayattan her şeye rağmen zevk alıp almamamızla da ilgilidir.

Cinsellikle beraber hayat akışını ifade eder. Hayatımızdaki olayların akışını ya da tıkanmasını sağlayan çakradır. Kasık bölgesindedir.

Cinsel çakra blokaj enerjiyle karşılaştığında; Yetenekleriniz artık ortadan kalkmaya başlar. Kişi kendini, başkalarını sürekli suçlar.

Bu gün turuncu renklerle, portakal, narenciye, havuçla beslenelim bol bol ve turuncu renkli objeler ve akik takılar kullanalım. Sakral çakra meditasyonu yapalım.

CUMARTESİ GÜNÜ
Gezegeni: Satürn
Burcu: Oğlak, Kova
Madeni: Kurşun
Rengi: Mor
Çakrası: Tepe çakrası
Taşı: Ametist

Satürn günü kendinle ve duygularınla, egolarınla yüzleşme günüdür. Ruhsal tekamül için, spiritüel ve mistik konular için uygundur. Cumartesi günleri yeni bir işe başlamak ve alım satım yapmak için, devlet işleri için uygun bir gün değildir.

Taç çakrasının açılması kendi içimizdeki enerji merkezlerinin bütünleşmesini ve kozmik enerjiyle güçlü bir şekilde bütünleşmemizi sağlar. Bu bütünleşme kişiyi bilinç ötesine taşır.

Bugün mor renkli giyinelim, mor objeler ve ametist takılar kullanalım, taç çakra meditasyonu yapalım.

ÇAKRALAR İÇİN GÜNLÜK MEDİTASYON
En sevdiğiniz yerde olduğunuzu hayal edin. Derin bir ormanın içinde, bir göl ya da deniz kıyısında. Yemyeşil çimlerin üzerine, ya da sımsıcak kumların üzerinde bağdaş kurup oturun. Gözlerinizi kapatın ve hiç açmayın. Ta ki bitene kadar. 3-4 kez derin derin nefes alın. Bulunduğunuz yeri hissedin. Ilık rüzgarı yüzünüzde, saçlarınızda, yosun ya da çimlerin kokusunu burnunuzda, kuşların ya da dalgaların sesini kulaklarınızda… Neredeyseniz artık… En sevdiğiniz yerde…

Sımsıcak kırmızı bir bulutun, denizden ya da yeşil çayırdan akıp geldiğini, kök çakranızda yuvarlak bir top gibi fırıl fırıl döndüğünü ve içinizi ısıttığını hayal edin. Kendinizi akışa bırakın. Kırmızı top dönmeye devam ederken siz sesleri dinleyin ve derin nefesler alın.

Şimdi kırmızı topun, yavaş yavaş kasıklarınıza doğru çıkarken, turuncuya dönüşünü ve turuncu bir top gibi cinsel çakranızda fırıl fırıl dönüşünü hayal edin. Mis gibi havanın ve kokunun tadını çıkarın.

Sırayla topun daha yukarıya çıkışını ve mide çakrasında sarıya, kalp çakrasında yeşile, boğaz çakrasında maviye, 3. göz çakrasında laciverte ve taç çakrada( tepe)mora dönüşünü hayal edin. Şimdi tepe çakranızda mor ışığın yavaş yavaş beyazlaşıp, ilahi olandan, yaratandan gelen ilahi ışıkla birleşip, bütün çakralarınızdan akıp, kök çakradan toprağa akışını hissedin ve tepeden alıp, toprağa akıtın… Tepeden alıp toprağa akıtın… İstediğiniz kadar kalın burada. Topraklanın… Topraklanın… Her şeyle bir olun…

Taç çakranızdan ilahi boyuta, kök çakranızdan yerküreye bağlanın ve resone olun. Bu rezonansın aldığınız her nefesle burada sabitlenmesine niyet edin. Siz yaşadıkça bu rezonans bütün hücrelerinizde titreşsin… Sonsuza dek…

Mukaddes Pekin Başdil

Araştırmacı-Yazar