Evrende her şey birbiriyle bağlantılıdır. Hepimizin bu dünyaya gelirken kişisel ve evrensel varoluş nedenlerimiz vardır. Ve bunu doğum anında unutmuş olsak da kalben biliriz. Bu nedenlerin dışında yaşadığımız ve uzaklaştığımız zaman; bütünden ve kişisel düzenden uzaklaştığımızda bizi varoluşsal nedenimize yaklaştırmak ve hatırlatmak üzere evrensel mesajlar gelir.

Bu uyarı işaretlerini ve mesajları takip etmek ve doğru anlamak hayatımızı daha kolay ve anlamlı kılacaktır.

Beklenmeyen gecikmeler, ertelemeler, otobüsü kaçırmak, trafikte sıkışmak, otobüste, uçakta, otelde, boş yer kalmaması. Bütün bunlar tesadüfi değildir ve planın bir parçasıdır. Bütün planlarımız alt üst olduğu için sinirlenip üzülebiliriz. Unutmamak gerekir ki hiçbir şey sebepsiz değildir. Ya bizi tehlikeden ve varoluş nedenimizden uzaklaştıran durumdan uzaklaştırmak içindir ya da bizi göremediğimiz bir tehlikeden ve zaman kaybından koruyordur.

Bazen de bir konu üzerinde düşünmeye, meraklanmaya başladığımızda, ilgi duyduğumuz da ansızın içimize doğan bir takım hisler olur, sanki bir şey bize ilham verir. Hatta bizi hayat amacımıza geri götürecek bir olay ya da insanlar ile teşvik edilebiliriz. Bunlar da evrensel mesajlardan bazıları olabilir.

Arada sırada bir şeyi yapmak için yola koyuluruz ama basit ya da ciddi hastalıklarla karşılaşırız. Bir anda grip oluverir, bir anda küçük bir kazayla karşılaşırız. İyileşince yine aynı şeyi yapmak isteriz ama ayağımız burkulur, migrenimiz tutar, beklenmedik işler çıkar. Yapmak istediğimiz şeyi bir türlü yapamaz, adeta engelleniriz ya da ya da yavaşlatılırız. Bu da bizim tehlikelere karşı uyarıldığımız ya da korunduğunuz anlamına gelebilir.

Yine rüyalarla bir takım işaretler alırız. Hatta kadim inanışlarda rüyalar en önemli simgeleri ve işaretleri taşırlar. Lamalar pineal bezden gümüş kordonla ayrılan astral bedenin astral seyahate çıkarak ve ilahi boyutla bağlantıya geçtiğine inanırlar. Ruh, bu bilinç dışı alanda eğitilip ve yeni öğretilerle yüklenip geri dönüyordur. Bu rüyalar uyarıcı ve farkındalık içeren rüyalardır, kendi bilinç altımızın ve evrenin bizi uyarmak için verdiği işaretlerdir. Elbette bütün rüyalar aynı değildir ve birçok çeşit rüya vardır, üstelik bazıları bilinç altının oyunları da olabilir bunu ayırt etmek önemlidir.

Bütün bu şekillerde tavsiyeler alabilir, esinlenebilir, yeni fikirler üretebilir ya da yapmak üzere olduğumuz bir şeyden vazgeçebiliriz.

Bazen ufak tefek olumlu ya da olumsuz olaylar küçük engellerle karşılaşırız. Geçenlerde bir okurum beni aradı. Vizesini aldığı halde, herkesin pasaportu zamanında eline geçtiği halde, kendisinin ki kargoda kaybolmuştu. Ve ancak uçağının kalktığı saatlerde teslim alabilmişti pasaportunu. Çok öfkeliydi ve bir türlü sakinleşemediği için benden yardım istiyor, anlamaya çalışıyordu.

Ona, eğer Londra’da içeceği bir yudum bile suyu olsaydı, mutlaka oraya gideceğini, ama ne kadar çabalarsa çabalasın, eğer orada kendisine ayrılmış bir yudum su yoksa zaten gidemiyor olacağını söyledim. Üstelik belki de şu anda göremediği bir sebep yüzünden engellenmişti, doğru olan gitmemesi idi… Ertesi günü tekrar beni aradığında çok mutluydu. Bir bebeği olacaktı ama onun şimdi haberi olmuştu, iyi ki gitmemişti, çünkü sağlığı açısından bu riskli olacaktı. Bana bunları anlatırken, bir taraftan gülüyor, bir taraftan teşekkür ediyordu.

Bazen de, aklımıza takılan bir soru, merak ettiğimiz ve düşündüğümüz bir şey olduğunda bilinçaltı sinyalleri alırız.

Filmdeki bir replikle, televizyonda kanal değiştirirken işittiğimiz bir cümle ile radyoda ya da bir şarkının içindeki sözlerle, sokaktaki bir tabelanın üzerinde yazılmış olarak bize mesajlar şeklinde gelir. Evrensel mesajlar bilinçaltını yönlendirir ve bizimle bağlantıya girer.

Elbette tam olarak mesajı alamayabilir ya da algılayamayabiliriz. Farkındalıkla kulak vermek ve gözlerimizi iyi kullanmak gerekir. Zaten zaman içinde evrensel mesajları takip ettikçe algılar açılmaya ve mesajlar daha fazla netlik kazanmaya başlayacaktır.

Yine bazen çok meşgul olmamıza ve yoğun iş hayatımıza rağmen, kafamızdan, aklımızdan çıkmayan bazı düşünceler olur. Yaptığımız her şeyde, konuştuğumuz her anda aklımızda bu düşünce vardır. Bu durumda hepimiz tek bir bütünün parçası olup, aynı kaynağa bağlı olduğumuz için, evren bir şeye dikkatimizi çekmek istiyordur. Hatta bizi bu düşünceye yoğunlaştırıyordur. Yine, bilgi bize sadece akıl ve düşünce ile değil bazen duygularımız ve hislerimiz aracılığı ile gelir. Bu duygu ve hisler bize en derin cevapları verendir, en büyük işaretler de burada saklıdır.

Bazı zamanlar da, bütün çaba ve gayretlerimize rağmen hiçbir şey planladığımız gibi gitmez. Aynı kısır döngüde, aynı labirentin içinde döner dururuz. Bir bakarız ki bir arpa boyu yol gitmemişiz.

Burada durup ilahi mesaj nedir bunu anlamaya çalışmalı, düşündüklerimizi, yaptıklarımızı tekrar gözden geçirmeliyiz.

Bedenimizi, organlarımızı, sezgilerimizi, duygularımızı, hislerimizi dinlemeyi öğrenmek ve işaretleri takip etmek hayat amacımızı anlamamıza ve tekamülümüze yardımcı olacaktır. Son olarak da; birçok kadim öğretilerde olan bir farkındalık yolunu öğrenmenizi isterim:

Bir şey yapmadan önce ya da yaparken; bir düşünce bir duygu oluştuğunda; hislerinize bakın!

1-) Kendinizi ağır mı hissediyorsunuz?
2-) Kendinizi hafif mi hissediyorsunuz?

Eğer hafiflik hissi ve huzur içindeyseniz, bu sizin için doğrudur, yaşam amacınıza uygun olandır.

Eğer bir huzursuzluk ve ağırlık hissediyorsanız bilin ki bu sizin için yanlıştır ve hayrınıza olan değildir.

Farkındalık ve işaretlerin yoldaşınız olması dileklerimle…

Mukaddes Pekin Başdil

Araştırmacı-Yazar

Kaynak: Denizli Haber

uyanış aydınlanma mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes pekin başdil mukaddes pekin mukaddes başdil mukaddes mukaddes mukaddes ruhsal rehber kolektif bilinç farkındalık hazartandoğan hakanyedican hakanyılmazçebi abdullahcanıtez bülentgardiyanoğlu ozanpartal sevildeniz cananbekdik cenksabuncuoğlu Bülent Gardiyanoğlu Çağrı Dörter Deniz Egece Zehirli Mikrofon Halil Ata Bıçakçı Erhan Kolbaşı Hasan Hüsnü Eren Prof. Dr. Gazi Özdemir Anette Inserberg Hakan Yedican Ferhat Atik Mustafa Kurnaz Kubilay Aktaş Hazar Tandoğan Alişan Kapaklıkaya Canten Kaya Şanal Günseli Haluk Özdil Binnur Duman Tuna Tüner Eray Hacıosmanoğlu Serpil Ciritci İlhan Berat Yılmam Teoman Karadağ Dr. Ramazan Kurtoğlu Abdullah Çiftçi Abdullah Canıtez Lemurya MU